![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCoHN1lOdVT4imbsP1AHNtZlK-5EJRTnFdhTQk0yzjCh13mHf8EotvsKGYMul3YIOf1uGrSPMNdRGi7T1mQcHGdACfkNcYbwzkSpLCAWLCRCuCY8BKbIfeL1YU1SRnPcCvV2Go3dbC6biB/s320/mum.jpg)
Orjinal Adı: House Of Wax
Yapım: 2005 - ABD, Avusturalya
Tür: Gerilim, Korku
Yönetmen: Jaume Collet-Serra
Oyuncular: Jared Padalecki, Chad Michael Murray, Paris Hilton, Elisa Cuthbert, Brian Van Holt
Süre: 113dakika
Altı kişilik arkadaş grubu futbol şampiyonasını izlemek için yola çıkarlar. Kamp yapmaya karar vermeleri ile buldukları bir yere yerleşirler. Fakat gerek etrafta ki birbirini takip eden gizemli durumlar gerek meraklı yapıları korkunç olayların içine düşmelerine sebep olur. Carly ve erkek arkadaşı Wade kamp yerinde bozulan araba için civardaki kasabaya çevreden birinin eşliğinde giderken ikizi Nick'de dahil diğerleri maça yetişmek için yola çıkarlar. Carly ve Wade'in vardığı kasaba da; bir zamanlar çok ünlü olmuş olan balmumundan heykellerin çok gerçekçi ve canlı gibi göründüğü Mumya Evi vardır ve beklerken yapılabilecek tek şey burayı gezmek gibi görünmektedir. Bu sırada diğerleri de geri dönmeye karar verirler. Sırlarla dolu bu kasaba da kısa sürede olaylar kim için ne getirdiği bilinmez şekilde hareketli bir hal alır. Altı arkadaşta kendilerini bu koşturmanın içinde bulur ve en doğal içgüdü ile hareket ederler; hayatta kalma...
Yazmayalı uzun zaman oldu. Öncelikle bunun için okurlarımızın ve diğer yazar arkadaşlarımın yer aldığı Korku Tren'indeki aileme özürlerimi sunuyorum. Malum yaşanan olaylara tepkimizi göstermiş olsak bile, sizlerle olmanın keyfini özlüyor insan. Bu yüzden çok fazla şey söylemek yerine filmi sunmaya dönüyorum.
2005 yapımı bir film olsa da her şeydeki oldukça hızlı değişim "eski" diye nitelendirmemize yol açıyor. Bu film için de bu geçerli oluyor diyebiliriz. Çok geniş bir yelpazeye sahip olmamız bazılarımıza bu filmi tahmin edilebilir bir senaryoya sahip gelebileceği için tercih edilmeyebilir. Oyuncuların ilgi çekmesi dolayısıyla da tercih edilebilir. Hareketli olmasını nasıl tanımladığımıza göre değişse de durağan demekte haksızlık olacaktır, senaryo olaylara düzgün bir giriş, gelişme ve sonuç verebilmek için uğraşmış. Görseller benim hoşuma gitti daha çok bu balmumundan yapılan her sahne demek doğru olacak, incelikle işlemişler. Kanlı ya da içerikli sahneler sanatsal çalışmalarla da iç içe geçmiş haldeydi. Oyunculuklar konusunda pek kötü bir şey demek istemiyorum çünkü bence var olan sıkıntılar senaryodan kaynaklı.
Paris Hilton'un canlandırdığı Paige karakteri fazla gözükmese de birkaç yerde güzel oyunculuk sergilemiş. Yanlış hatırlamıyorsam "One Tree Hill" dizisi ile ünlenen Chad Michael Murray asi, ipe sapa gelmez Nick karakteri ile çok uyumluydu. Bugünlerde dilimizden düşmeyen "Supernatural" dizisinin ana karakterlerinden biri olan Jared Padalecki sakin gözüken ama oldukça meraklı bir karakter olan Wade'i canlandırıyordu, gençliğine verdim geçtim çünkü pek oturmamış gibi geldi karakter. Her şey neredeyse onun merakının altından çıktı. Film için var olan klişelerden bahsetmek istemiyorum, dediğim gibi hızlı bir değişim söz konusu olunca bakış açısı da farklı oluyor. Birde filmin bir diğer güzel kadın oyuncusu Elisa Cuthbert var. Nick'in ikizi olan Carly'i canlandırıyor. En mantıklı hareket eden oydu film içerisinde o yüzden keyif aldım, güçlü bir kadın karakterdi. Brian Van Holt'a değinmeden geçmek istemem, canlandırdığı karakterler oldukça inandırıcıydı ve oturmuştu,
Yine de neden senaryoya (bana göre) durduk yere kuşku uyandırıcı hareketler koyduklarını çözemedim. Yoksa belirttiğim üzere oyuncular gayet iyi not alıyorlar.
Filmle ilgili değinmeden edemeyeceğim sorunlar var. Bunlardan birisi, birkaç yerde gereksiz bilgiler vermiş olması. Gereksiz bilgi derken kastım olayı değiştirmeyecek öğrendiğimiz zaman 'aa evet bu yüzden bu böyle, tamam' gibi bir ışık yakmayan bilgiler. Buna bağlı olarak ikinci olarak da, bazı yerlerde öyle konuşmalar geçiyor ki bunlar seyirciyi dışarıda bırakmış tamamen. Başlarda özellikle fazlaydı bu yanlışım yoksa. Elbette olayın biran da başlayıp gelişmesini beklemiyorum bende ve bu iki sorun aslında var olan arkadaş grubunun gerçek izlenimi verilip geçmişlerinin varlığını belirtmek için araya serpiştirilmiş konuşmalar, anlıyorum. Fakat konuşulduğu anda, bizde anlasaydık ya fena olmazdı diye düşünmeden edemedim. Bir yandan Nick'e kızdırmaya çalışırken seyirciyi "yaramaz çocuk" izlenimi verirken sonra biranda acındırmaya -özellikle vurgu yaparak- çalışmak gerekmiyor gibi bir örnekle daha açıklayıcı olmaya çalışabilirim.
Bu ufak sorunları geçecek olursak eğer çoğu filmde olduğu gibi kusurları ve güzel yanları vardı. Tekrar olacak ama balmumlu sahneler bu filmin güzel yanlarındandı -belki de tüylerimizi diken diken eden demek daha doğru olur. Onda korkunç ne olabilir ki demeyin güzel uygulanırsa olabileceği kanaatindeyim ki filmde hala izlemediyseniz sizde göreceksiniz. Dört dörtlük olmasını beklemeden, fazla umut bağlamadan izleyebileceğiniz iyi bir yapım.
Edit Not: Mumya Evi filmi aslında 1953 yapımı bir film. Bu sizlere incelediğim Mumya Evi (2005)
1953 yapımının re-make hali. İlk filmi açıkçası izlemedim ancak merak etmiyor da değilim. İyisi mi bir ara onu da izleyip sizlere yorumlamak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder