![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigP9WeEkFzCzQ6DQDxID8WAnxxEWDL5vfV4pg6s-xHMqSMA0BqKksxuCpHHEeEzgupLqO21X6_WO8273zOfId5vzd_QABf78WSPuFDdLxBQu8RcOXpQoISnGc5Qa49vgLnjd8UPVl-dnGD/s320/Left-4-dead-2-logo-wallpaper.jpg)
Yaz aylarında yapılacak akla gelen en iyi şey güzel bir tatile gitmek ve kafa dinlemektir. Ancak yaz okulu varsa ve akşamları yapacak bir şey yoksa en güzeli derslerden sonra korku; mümkünse FPS ögelerini sonuna kadar barındıran korku oyunları oynamak benim için tatil kadar keyifli olabiliyor. Nitekim bende öyle yaptım ve daha önce bir süre oynayıp sıkıldığım Left 4 Dead oyununun ikincisini oynadım. Yalnız pek memnun olduğumu söyleyemeyeceğim. Sebepleri aşağıda...
Left 4 Dead serisi oyunu zamanında birçok insanın internet cafeleri işgal etmesine neden olan; -hala oynandığını görebilirsiniz- Counter-Strike oyunu gibi sadece silahı alıp önünüze geleni vurmaktan ibaret. Hatta oyunlarda yer alan hatalar ve eksiklikler bile yer yer aynı, Valve işin içine girince o yüzden durup düşünüyorum yıllardır. Neyse biz iyisi mi Counter-Strike'ı bir kenara bırakalım ve bakalım L4D 2 nasıl bir oyun, bize getirisi, götürüsü neler...