27 Şubat 2013 Çarşamba

Nosferatu: Bir Dehşet Senfonisi (1922)

Orijinal adı: Nosferatu, eine Symphonie des Grauens
Yapım: 1922 Almanya
Tür: Korku, Gizem
Yönetmen: F.W. Murnau
Oyuncular: Max Schreck, Greta Schröder, Gustav von Wangenheim
Süre: 94 Dakika








Thomas Hutter ve karısı Ellen Almanya'nın Bremen eyaletine bağlı Wisburg kasabasında yaşamaktadırlar. Thomas, Renfield isimli bir emlakçının yanında çalışmaktadır. Bir gün Renfield'a Transilvanya'dan bir mektup gelir. Mektubu gönderen Kont Orlok'tur, kendisi için büyük ve tenha bir ev istemektedir. Renfield, çok para kazanacaklarını söyleyerek, Thomas'ı ikna edip, Kont Orlok'la anlaşması için Transilvanya'ya gönderir. Thomas Hutter, Transilvanya yakınlarında dinlenmek için bir handa konaklamaya karar verir. Köylüler, şatoda hayaletler ve korkunç yaratıkların olduğunu gitmemesini söylerler. Thomas, ertesi sabah köylülerin şatoyla ilgili anlattıkları hurafelere aldırmayarak Kont Orlok'un şatosuna gitmek üzere yola koyulur. Gece yarısı, şatoya varıp Kont Orlok'la tanıştığında, anlatılanların hurafe olmadığını anlayacaktır.


Vampir konulu filmlerden pek hazzetmeyen insanlardanımdır. Genelde vampir filmleri çok fantastik filmler olup, korku filminden ziyade aksiyon filmi izliyormuşum hissi yaratıyor - bir iki istisnai film hariç. O yüzden Nosferatu filmini izlemek konusunda çekincelerim vardı. Fakat korku sinemasının ilklerinden olan bu filmi izlemeden yapamadım. 1922 yapımı ilk dracula/vampir filmi olarak kabul edilen Nosferatu: A Symphony of Horror, aslında Bram Stoker'ın "Kont Dracula" romanın sinemaya uyarlaması. 1922 yılında gösterime girdiğinde, Bram Stoker'ın dul eşi, telif hakkı öne sürerek açtığı davayı kazanarak filmlerin piyasadan toplatılmasını ve gösteriminin engellenmesini sağladı. Günümüze birkaç kopyasının ulaşması sayesinde, orijinalini ya da 1995 ve 2006 yılında restore edilmiş hallerini izleme fırsatını yakalamış durumdayız.

Film, alıştığımız dracula filmlerinden pek farklı değil, nosferatu karakteri bir çok açıdan draculayla özdeş taraflar barındırıyor: güneşe çıkamama, tabutta uyuma, kan emme vs. Fakat kurbanlarının vampire ya da kendisinin yarasaya dönüşmesi gibi bir durum nosferatu da söz konusu değil. Nosferatu, bir vampirle başka bir vampirinin çiftleşmesi sonucu doğduğu inanılan efsanevi bir karakterdir. Nosferatu benzeri saf kan vampirleri çeşitli filmlerde diğer vampirlerden ayrı bir görünümde seyrettik. Bunun en bilinen örneği: Blade, serisindeki Damaskinos karakteridir.


Orijinal Çekim Fragmanı:


Nosferatu filmi, sessiz bir olduğundan, müzikler ön plana çıkıyor. Filmin orijinalindeki müziklerdeki ses kalitesi günümüz ses kalitesine kıyasla tabi ki daha düşük kalıyor. Fakat enstrümantal anlamda görüntülerle bir ahenk oluşturur durumda. 1995 ve 2006 yılında yapılan iki ayrı restore çalışmasında da müzikler orijinaline sadık kalarak yeniden bestelenmiş ve filmin bugün bile etkileyiciliğini hala sürdürmesinde büyük yardımcı olmuştur.



Restore Edilmiş Haliyle Olan Fragmanı:


Yapımda, çekim-karşı çekim tekniği ustaca kullanılmış, karakterlerin gerilim anları bu sayede çok iyi yansıtılmış; sahneler arası geçiş genellikle irisle kararma (noktalı kararma) tekniği kullanılarak hikayedeki kopukluk hissi giderilmiş, adeta bir masal izliyormuş hissi yaratmış. Bu anlamda yönetmen Fiedrich W. Murnau'nın büyük bir usta olması sayesinde film, sessiz sinema klasikleri arasında yer alabilmektedir.

Kült filmlere karşı ilgi duyanlardan veya sessiz filmleri sevenlerdenseniz, Nosferatu: Bir Dehşet Senfonisi, filmini izlemenizi şiddetle öneririm. Korku filmi izlemeye yeni başlayanlar için oldukça sıkıcı gelecek bir film olacaktır. Ama uzun zamandır korku filmleri izleyen ve yeni bir şeyler arayanlar için ilginç bir deneyim olacağını garanti edebilirim.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder