
Yazar: Tess Gerritsen
Kitabın Orijinal Adı: Ice Cold
Çeviren: Dost Körpe
Yayın Yılı: 2012
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 276
Ebat: 14x23 (cm)
Kapak: Karton
ISBN: 978-605-09-1091-9
Arka Kapak:
Bir tıp konferansı için Wyoming’e giden adli tabip Maura Isles, hafta sonunu arkadaşlarıyla birlikte bir kayak merkezinde geçirmeye karar verir. Ancak korkunç kar yağışı altında araçları devrilir ve ıssız dağ yolunda mahsur kalırlar. Yürüyerek ulaştıkları on hanelik köy ilk bakışta tamamen terk edilmiş gibi görünse de, sofralarda dokunulmadan bırakılmış yemekler, garajlardaki arabalar, ölüme terk edilmiş evcil hayvanlar burada bambaşka, esrarengiz olayların yaşandığını düşündürmektedir.
Maura’dan haber alamayan ve onun peşinden bu köye gelen dedektif Jane Rjzzoli, arkadaşının izine rastlayamasa da karların altında tüyler ürpertici bir başka gerçeği keşfeder.
Buz Gibi Soğuk temposu son sayfaya kadar düşmeyen, bitirmeden elinizden bırakamayacağınız, gerilim yüklü bir roman. Tess Gerritsen yine kaleminin ve kurgusunun gücünü kanıtlıyor.
Merhaba tüm korku severler. Bugün yine bir kitap incelemesi ile karşınızdayım. Son zamanlarda sitemizde ağırlıklı olarak kitap incelemelerine yer vermeye çalışıyoruz. Sebebi bize ulaşan bir çok okuyucumuzun daha fazla kitap incelemesi istemesi. Ve Tess Gerritsen bu istekler arasında bayağı yer tutuyor. Bugün inceleyeceğim kitap aslında bildiğimiz karakterler üzerinden giden, aslında seri niteliği taşıyabilecek bir kitap. Adli Tıp doktoru Maura Isles ve polis arkadaşı Rizzoli yine farklı mekanlarda, ölümcül maceraların peşindeler. Belki yine aynı karakterleri kullandığı için, belki de daha kitaba başlamadan sonunu bildiğim için olsa gerek beni ilk kez hayal kırıklığına uğrattı kitap. Sebebini açıklayacağım. Ondan önce söylemek isterim ki kitap eğer başka bir yazarın olsaydı daha olumlu bakabilirdim. Ancak profesyonel ve çok sevdiğim bir yazar yazınca haliyle insan biraz garipsiyor.
![]() |
Kitabın Orijinal Basımı/İngilizce |
Biliyorsunuz ki Gerritsen eski bir doktor. Eee onun kaleminden çıkan romanlarda ki sahneler o yüzden bu kadar güzel ve gerçekçi. Ama bu kitapta o kadar yer verilmiyor kanlı sahnelere, bir kaç yer dışında. Belki de kitaba bağlanamama sebebim buydu. Kitapta ki olaylar bu sefer morg gibi, laboratuvar gibi kapalı ve klostrofobik mekanlar yerine daha iç açıcı bir mekan olan; dağda, ormanın derinliklerinde geçiyor. Bu ne kadar bir artı gibi gözükse de bazı yerlerde ben Isles'in laboratuvarını özledim.
Bu kitap bir devrim gibi olmuş. Çünkü sapık bir katil yerine bu sefer sapık bir tarikat liderinin peşinden gidiyor hikayenin akışı. Ayrıca iki yakın arkadaşı yani Isles ve Rizzoli'yi yan yana pek göremiyoruz. Tabi biraz önce belirttiğim gibi mekanda ayrı. Bunlar birleşince aslında ortaya güzel şeyler çıkmıyor da değil. Ancak özellikle bazı yerler zorlama gibi kalmış. Konu ise bir hayli ilgi çekici. Bir konferansa katılan Maura Isles, eski bir arkadaşıyla plan dışı olarak dağda biraz vakit geçirmeye karar verir. Ancak verdikleri karar onlara şans getirmeyecek ve kendilerini anlam veremedikleri gizemli olayların içinde bulacaktırlar. Daha kötü olan olay ise mahsur kalmış olmaları ve ölümün onları gizlice izlemesidir. Diğer taraftan Rizzolli'de arkadaşının izinden onu bulmaya çalışacak, karşılaştığı gerçeklerle olay perdesinin ardını görmeye başlayacaktır.
Konu gördüğünüz gibi oldukça ilgi çekici. Ancak bazı yerlerde 'aşk' ın iyice işin içine girmesi ve bazı zorlama detaylar ve olaylar sizi bunaltabilir.
Son olarak arkadaşlar kitap kötü demekten ziyade; Tess Gerritsen'in eski kitaplarına nazaran iyi değil demek istiyorum. Bu kadar eleştirinin sebebi hep dediğim gibi kitaptan değil, yazardan kaynaklı. Alıp okumanızı tavsiye ederken, beklentilerinizi biraz aşağı çekmenizde fayda var diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder