31 Ekim 2012 Çarşamba

Halloween - Yabancı (1978)


Orjinal Adı; Halloween
Yapım; ABD / 1978
Tür; Korku, Gerilim
Yönetmen; John Carpenter
Oyuncular; Jamie Lee Curtis, Donald Pleasence, Nancy Kyes, Tony Moran
Süre; 101 dk.




Michael Myers henüz küçük bir çocukken, ablasını öldürmüştür. 15 yıl boyu kaldığı akıl hastahanesinden kaçıp geri dönmüş ve geçmişinin izinden yeni cinayetler işlemek için doğru an ve yeri beklemektedir...



İntro kısa değilmi? Böylesine kült bir filme daha fazla şey yazmak gerekebilir diye düşünebilirsiniz. Ancak filmin haklı şöhreti ortada. Bize de aslında fazla laf demek düşmez. Ben izlemeyenlere, fikir sahibi olmayanlara  ön bilgi vereceğim bu yazıda sadece.


Filmi izlememiş olabilirsiniz ama elbet kıyısından köşesinden Michael Myers'i biliyorsunuzdur. O basit ama bir o kadar korkunç maskesi, elinde bıçağıyla bir çok kişinin gece uyumamasına sebebi oldu. Bundan 34 yıl önce yapılan bir film, yaratılan karakter hala korku salabiliyorsa bu kesinlikle küçümsenecek bir yapım değildir. Biliyorsunuz ki artık bilgisayar teknolojisi ile yapılabilecek efektler sınırsız. Walking Dead, REC 3 gibi son zamanların beğenilen yapımlarına bakarak bunu görebiliriz. Ama 1978 yılında yapılan bir filmde bunu aramakta olmaz. O yüzden günümüze göre bir değerlendirme yapmayacağım en azından efektler hakkında. Bu büyük bir yanlış olacaktır çünkü...

John Carpenter'ın ün kazındığı ve ün kazanmasını sağlamayıp aynı zamanda sinema tarihine adını altın harflerle kazınmasını sağlayan filmdir Halloween. Bu filmde J. Carpenter'i hem yönetmen, hem senarist, hem yapımcı son olarakta müziklerini yapan kişi olarak görüyoruz. Filmi her yönüyle Carpenter yaratmış desek çokta yanlış olmayacak sanırsam.
Gel gelelim filme. Filmde zaten efekt namına maalesef bir şey yok. Onunda sebebini yukarıda açıklamıştım. Ama teknik olarak incelemek gerekirse yönetmen iyi iş çıkartmış diyebiliriz. Atmosferi kesinlikle yaşıyorsunuz, görüntü yönetmenin başarısı günümüze göre bile iyi. Bir diğer değineceğim konu sesler! Kesinlikle müzik filme uygun. Basit ama insanı gerecek türden. Hala da bir çok yerde kullanıldığını görmek daha doğrusu duymak mümkün. Yani teknik açıdan övgüyü hak eden bir film kısaca.

Bir Cadılar Bayramı düşünün. İnsanların korkmak için uğraştığı özel bir gün... Ve o gün tek amacı öldürmek olan bir katil! Vicdanı yok, iyi ve kötüyü ayırt edemiyor. Çocukluğundan bu yana tek isteği kan dökmek olan, iç güdüleri kanla bezenmiş bir katil. İşte o Michael Myers! Filmde de görüyoruz ki katilimiz diğer meslektaşlarından(!) farklı. Onu bir şişle, bıçakla hatta bir tabancayla öldüremiyorsunuz ve gücü muazzam. Bu tanım tam da korkulacak, yatarken kapıyı, pencereyi tekrar tekrar kontrol ettirecek bir katilin tanımı.

Kısacıkta olsa oyunculuklara değinmek iyi olacak galiba. Öncelikle Jamie Lee Curtis özellikle çok iyi bir oyunculuk çıkartmış. O yıllarda bile beklenmeyecek bir oyunculuk örneği sergilemiş. Kendisini özellikle tebrik etmek gerekir. Nancy Kyes ne kadar iyi bir performans sergilese de yüzü bana bir oyuncunun yüzünden çok sokakta görüp selam verdiğimiz komşunun yüzü gibi geldi. Yani yakışmamış maalesef. Profesörümüz de Nancy ile bence aynı kaderi paylaşmış. Belki bir çok filmde bu ikili süper iş çıkartabilirdi. Ama korku filminde olmamış, güzel durmamış diyorum üzülerek. Ve son olarak asıl karakteri yani Myers'i canlandıran Tony Moran! Kendisini bu filmden sonra çok fazla yapımda göremiyoruz. Maskeyi takınca ama gayet iyi iş çıkartıyor. Olay maskede olsa gerek...

Peki film bize neler veriyor? Maalesef bir çok mantık hatasıyla dolu. Elbette efekt veya kötü -öyle değil ama- oyunculukları hatta bazı mantık hatalarını görmezden gelmemiz gerekiyor yapıldığı yıl sebebiyle. Ancak yine de insan o kadar çok mantık hatasını bir arada görünce biraz soğuyor, keyif alamıyor. Filmin tek ve maalesef en büyük sıkıntısı da bu. Yine de filmin hakkını yemeyelim. Günümüzde ki filmlerle kıyaslamak yanlış olacak demiştim ama yine de duramadım; evet arkadaşlar günümüzde ki onlarca filmden daha iyi. Bunu söylemek yanlış olmaz...

Geldik yine sonuca; eğer klasik yapımları seviyorsanız; bu film size göre kesinlikle. Atmosferi ile size istediğinizi fazlaca verecektir. Bol slasher ögesi olsun, efektler süper olsun, ağzımı açık bırakacak bir kurgusu ve mantıklı işlenişi olsun diyorsanız maalesef yanlış filmi seçtiğinizi söylemek zorundayım. Ama yine de içiniz çok rahat olmasın. Bu Cadılar Bayramı kapıyı, pencereyi iyice bir kontrol edin derim. Malum Michael Myers elinde bıçağıyla tam da bu günü bekliyor öldürmek için...

                                                                                     Kim bilebilirdi ki bu tatlı çocuğun, geleceğin en büyük katillerinden biri olacağını...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder