31 Ekim 2012 Çarşamba

Boo - 2005













Orijinal adı:
Boo
Yapım: 2005 ABD
Tür: Korku, Gerilim,
Yönetmen: Anthony C. Ferrante
Oyuncular:  Trish Coren, Rachel Harland, Jilon VanOver
Süre: 94 Dakika


Santa Mira Hastanesi, bölge halkı için hiç hoş olmayan anılarla doludur. Yıllar önce hastanenin 3. katında çıkan yangında, kattaki bütün herkes talihsiz bir şekilde can verir. O günden beri hastanenin uğursuz bir yer olduğu, özellikle 3. katın çok tehlikeli olduğu söylentileri bölge halkı tarafından dillendirilir.  Yıllar sonra bir grup genç, Cadılar Bayramında, eğlenmek için Santa Mira Hastanesine gitmeye karar verirler. Fakat hastanede bir şey onları beklemektedir…

“Bugün Cadılar Bayramı ve bugüne özel muhteşem bir filmle karşınızdayım” gibi iddialı bir giriş yapmayı planlıyordum dün gece. Fakat bu filmi izlemek gibi bir gaflete düşmemiştim henüz. Hani uğursuz günler vardır. Yaşanan bir olay o günün ömür boyu lanetli olduğunu düşünmenize neden olur; nitekim birçok filmde de buna benzer konular hep işlenmiştir. İşte bu gün benim için böyle bir gün. Çünkü Boo filmini cadılar bayramı için sizlere güzel bir öneri sunabilmek umuduyla, büyük beklentilerle izledim.

Bugün ilk iş 1896 Fransız yapımı, dünyanın ilk korku filmi olan Le manoir du diable (Şeytanın Evi)’yi izledim. Yaklaşık 4 dakikalık bir filmdi. Faust'u okuyanların yakından tanıyacağı Mephistopheles karakterinin (yani bizim bildiğimiz adıyla şeytanın) malikânesinde yaşanan olayları konu alan kısa bir yapım. Tarihin ilk vampir filmi olarak da kabul edilir. Daha sonra Boo filmini izlemeye karar verdim ve koltuğuma kuruldum. Ve 94 dakikalık bir işkence seansından sonra var gücümle bunları yazıyorum.

Öncelikle Hades Kharon incelemesini yaptığı 1978 yapımı Halloween filminde, efektlerin çok iyi olmadığını fakat çekildiği döneme göre düşündüğümüzde bunların gayet yeterli ve hatta başarılı sayılabileceğini söylemişti. 2005 yapımı Boo filminin efektleri ondan 27 yıl önce yapılmış Halloween’ın efektleriyle yarışamaz bile. Hatta o kadar ki 1896 yapımı "Le manoir du diable" filminin efektleri bile yer yer Boo filminin efektlerinden daha gerçekçi görünüyor. Bu söylediğimin abartı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz, fakat tek bir mermiyle patlayarak paramparça olan insanları, etrafa saçılan ve şaka oyuncaklarından yapılmış gibi duran insan parçalarını, kan olduğu iddia edilen ama daha çok vişne reçeline benzeyen kırmızı boyaları ve özensiz yapılmış makyajları görmüş olsaydınız, inanın sizde bana hak verirdiniz.

Oyunculuklar çok yapmacık, hepsi çiçek çocuklarmış gibi inanılmaz kibar ve naifler. O kadar ki küfür ettiklerinde bile adeta şiir okuyorlarmışçasına melodik geliyor sesleri. Bu kadar naifliğin yanında inanılmaz soğukkanlılar. Yanlarında bir arkadaşları infilak ettiğinde bile hiç umursamaz davranabiliyorlar. Esas kızımız (Trish Coren) yer yer biraz daha göze hoş görünen oyunculuk sergilerken birden arkadaşları gibi saçmalamaya başlıyor.

“Hiç mi bir şeyini beğenmedin filmin ?” derseniz. Filmin başlarında gerilim efektleri doğru zamanlamada gelip filmin biraz olsun izlenilebilirliğini arttırıyordu. Fakat ilerleyen zamanlarda bunu da tamamen umursamayarak olur olmaz yerlerde gerilim yaratma gibi anlamsız bir çabaya giriştiler. Hayalet efektleri filmin başlarında daha özenli görünürken sonrasında onu da boş verdiler. Anlayacağınız başlarda ne kadar saçma gelse de izlemek için uğraştığınız film sonlara doğru hepten çekilmez bir hal alıyor.

Son olarak filmin yorumunu bitirirken bir şey itiraf etme niyetindeyim. Daha öncelerde yorumladığım The Innkeepers filmine dair ne kadar hatalı tespitlerde bulunduğumu, aslında o filmin bir başyapıt olduğunu, makyajların, efektlerin, müziklerin ve oyuculukların ne kadar kaliteli olduğunu, bu filmi izledikten sonra anladım.

Cadılar Bayramının zehir olmasını istemiyorsanız. Eğer gerçekten bugün için -adet yerini bulsun diye olsa bile- bir korku filmi izleyecekseniz, sakın ama sakın bu film Boo olmasın.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder