13 Ağustos 2012 Pazartesi

İdam Yöntemleri... (1)

Merhaba tüm Korku Treni takipçileri. Bugün sizlere tarihte ki ve günümüzde ki idam yöntemlerini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. İki seri şeklinde düşündüğüm yazının bu ilk bölümünde daha bilindik yöntemleri anlatacağım. Olabildiğince görsellerle süsleme çalıştıysam da bazı yöntemlere dair görseller maalesef tam uyuşmayabiliyor.

*Kafa Kesme; İlk olarak en çok bilinenlerden ve benim favorilerimden birisiyle başlıyoruz. Kafa kesme Avrupa da 16. yüzyılın sonlarına doğru kullanılmaya başlanmıştır. Fransız Devrimi yıllarında giyotin celladın yerini almıştır. Her ne kadar 16. yy sonları Avrupa da

kullanılmaya başlansa bile kaynaklar başka bir çok medeniyetin bunu daha eski zamanlarda kullandığını gösteriyor. Olayı açıklamaya herhalde gerek yok. Balta, pala veya kılıç kullanılır. Hala bazı tutucu militan örgütler bu yöntemi kullanmaktadır.


*Taşlama; Diğer bir adı 'Recm'. Daha çok Arap kültüründe kullanılan bu yöntem bazı farklılıklar göstermekle beraber; kalabalık bir grubun suçluya taş atarak öldürmesidir. Eğer şanslı değilse taşlanan kişi, bu yöntem uzun ve acı çektirici bir hal alır.

 Bazen idam edilecek kişi kafası açıkta kalana kadar gömülür. Bazen bel hizasına kadar gömülür. Bazense hiç gömülmez. 

* Darağacı; Günümüz de kullanılmakta olan bilindik ve aslında tahmin edilenin tersine çok acı çektirmeyen bir yöntemdir. Ülkemizde idam yasaklana kadar kullanılan yöntemdir aynı zamanda. Amaç kişinin ayağının altında ki desteği çekerek; 2. ve 3. omuriliğin arasını açmaktır. O ivmeyle yere doğru hareket eden beden bunu kendi ağırlığıyla yapmaktadır. 2. ve 3. omuriliğin arası açılınca kişi bilinçsiz kalır. Sinir bağlantıları kopan kişi acı çekmez.

 Bu arada eğer ilmik bir değilde -Deniz Gezmiş idamında olduğu gibi- iki tane olursa kişi boğularak ölür. Bu da acılı ve uzun bir ölümdür. Bunun dışında Saddam Hüseyin'in akrabalarına yapıldığı gibi ayağa ağırlık bağlanırsa kişinin kafası kopabilir.




Elektrikli Sandalye; Diğer bilinen bu yöntemde suçlu bir sandalyeye bağlanıp vücuduna elektrik verilir. Stephen King'in ölümsüz eserinden uyarlanan Yeşil Yol (The Green Mile) filmini izleyenlerin aşina olduğu bir idam aracıdır. Bir dişçinin eseri olan bu sandalyeyle ilk idam edilen kişi William Kemmler' dır. Kendisi ingiliz anahtarlı seri katil olarak da bilinir.

 İlk idam,olaylı geçmiş; 17 saniye sonra elektrik akımı durmuştur. Sandalyenin 2000 voltluk ikinci akımı kaldırması için beklenmek zorunda kalınmıştır. Bu sırada Kemmler çığlıklar atmıştır. İkinci kez şalter idirildikten 90 saniye sonra infaz sonlanmıştır ama sanıldığı gibi değil! Alev alan sandalye ile birlikte yanarak ölmüştür Kemmler. Notlara göre uzun bir süre infaz odası yanık et kokmuştur.

Kurşuna Dizme; Bu yöntem daha çok savaş sırasında kullanılmıştır. Bir manga -ortalama olarak- askerin bir mahkuma aynı anda ateş etmesiyle vuku bulur. Bazen infazı tek bir asker yapar. Bu yöntemle bir çok kişi idam edilmiştir. Ülkemiz de de kullanılmıştır. İnfaz daha çok geleneksel bir durumdan ötürü sabah,güneş doğduktan bir saat sonra yapılır. Bu infaza bazı örnekler verecek olursak;

-Fransız Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunan Jean-Marie Bastien-Thiry
-Romanya komünist lideri Nicolae Ceauşescu
-İttihat ve Terakki fedailerinden Yakup Cemil.
-Alparslan Türkeş'in kurşuna dizilerek idamı istenmiş ancak serbest bırakılmıştır.

+Bir idam konusunda kararsız kaldım ama yazayım istedim. Ünlü Komünist lider Ernesto Che Guevara bu şekilde can verenler arasında. Mario Teran isimli asker elinde ki otomatik tüfekle yapmıştır infazı. Che Guevara bağırmamak için bileğini ısırmış ve bağırmadan hayata gözlerini yummuştur.
Zehir İçirme-Enjekte Etme; Güçlü bir zehrin mahkuma içirilmesiyle veya günümüzde ki gibi enjekte edilmesiyle yapılır bu infaz.En bilinen örneği ise Sokrates. 

Suikast yöntemi olarak kullanılmışlığı yaygındır. 



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder