14 Temmuz 2017 Cuma

James Carol - Kırık Bebekler


Yazar: James Carol
Kitabın Orjinal Adı: Broken Dolls
Çeviren: Özge Mete
Yayın Yılı: 2014
Yayınevi: Panama Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 416
Ebat: 13.5 x 21 (cm)
Kapak: Karton
ISBN: 9786055143763


Arka Kapak:

Bir psikopatı yakalamak için dahi olmak gerekir.
"Lobotomi, beynin ön kısmına giden ve oradan gelen bağların kesilmesi işlemidir. Ön lob, kişiliği oluşturan ve karar alma mekanizmasını içeren bölgedir. Aynı zamanda dürtülerimizi bastırmamıza yarar ki onları kontrol edemezsek, uygunsuz davranışlar sergilememize neden olur. Lobotomi uygulanan bir insan kişiliği elinden alınmış demektir. Buna, ruhunu çalmak da diyebiliriz."

2 Mart 2017 Perşembe

Vizyondakiler: Dehşet Evi (Sweet Home)


Emlak Brokerlığı yapan Alice (Ingrid García Jonsson) eski bir binaya değer biçmekle görevlendirilmiştir. Alice, binada erkek arkadaşıyla birlikte romantik bir gece yaşamayı planlamaktadır. Alice ve sevgilisi Simon (Bruno Sevilla) için güzel başlayan gece, bina sahibinin evinden çıkmamak için direnen inatçı kiracısını öldürmesi için bir ekip göndermesiyle tehlikeli bir hal alır. Alice ve Simon kendilerini dehşetli bir kedi fare oyunu içinde bulurlar.

30 Temmuz 2015 Perşembe

Zamanın Kanı - Maxime Chattam

Yazar: Maxime Chattam
Kitabın Orijinal Adı: Le Sang du temps
Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu
Yayın Yılı: 2008
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 322
Ebat: 14 x 23 (cm)
Kapak: Karton
ISBN: 9789759916640


Arka Kapak:

Mart 1928, Kahire... Gece sokağa çıkan çocuklar kaybolur ve bir süre sonra cesetleri çevredeki yer altı mezarlarında bulunmaya başlar. Şehirde bir söylenti yayılır: Binbir gece masalları'nın korkunç Gûl'ü geri dönmüştür.

Tamamen ilgisiz gibi görünen bu iki olay, aslında karmaşık bir şekilde birbirleriyle bağlantılı bir şekildedir.

17 Nisan 2015 Cuma

The Walking Dead'in Mobil Oyunu Ertelendi!

2010 yılında hayatımıza girip; zombi sevmeyenleri bile kendisine sıkı sıkıya bağlayan TWD uzun süredir mobil cihazlar için oyun çıkartmakla meşguldu. Ancak yapımcı firmadan yeni gelen haberlere bakılacak olursa mobil sürüm oyununu bekleyenler maalesef sonbahara kadar sabretmek zorunda!

5 Nisan 2015 Pazar

Fantastik Filmler Uzakdoğu'dan Güney Amerika'ya - Pete Tombs

Yazar: Pete Tombs
Kitabın Orijinal Adı: Mondo Macabro - Immoral Tales
Çeviren: Nilgün Birgül
Yayın Yılı: 2004
Yayınevi: Kabalcı Yayınevi
Sayfa Sayısı: 351
Ebat: 19,5 x 29 (cm)
Kapak: Karton
ISBN: 9758240870


Arka Kapak:

Dünyanın dört bir yanında sinemanın doğuşundan itibaren üretilen pek çok tuhaf film, "seçkin" sinema eleştirmenleri tarafından inatla dikkate alınmazlar. Genellikle hızla çekilip montajlanan, ucuz, gösterişsiz, hatta zaman zaman berbat oyunculukların sergilendiği bütün o kung fu filmleri, vampirler ve yaratıkların kol kola girdiği korku filmleri, erotik denemeler, yer yer mantığın sınırlarını zorlayan "çarpık" düşlerin ürünü yapıtlar... Oysa onlar sinema sanatının bugün üzerinde yükseldiği zemini oluşturan ve film izleme keyfinin geniş halk kitlelerine yayılmasını sağlayan en önemli "hayaller"dir...

Hong Kong'tan Filipinlere, Endonezya'dan Hindistan'a ve Türkiye'den Meksika'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada sergilenen inanılmaz hayal gücü... pişmanlık içindeki nazik ve duygusal vampirler, kopuk kafasıyla uçabilen kan içici cadılar, diskoda eğlenen şeytanlar, dalgalanarak genişleyen kan deryasının içinde başka bir yerde asla göremeyeceğiniz inanılmaz kahramanlıklar...
Sizi sinema dünyasının arka sokaklarına, karanlık bodrum katlarına götürmek istiyoruz. Bizimle gelin ve ucuz rüyalar alemine girin...

29 Mart 2015 Pazar

Ünlü Dizi Twin Peaks Geri Dönüyor!



1990-1991 yılları arasında yayınlanan “Twin Peaks” dizisi 2016 yılında tekrar bizlerle buluşmayı planlıyor. Yayınlandığı dönemde ciddi bir popülerliğe ulaşan dizi hakkında henüz detaylı bilgiler gelmese de; dizi hayranları şimdiden heyecanla yeni sezonu beklemeye başladı.

31 Ekim 2014 Cuma

Cadılar Bayramı Nedir? Ne Zaman Kutlanır?



Cadılar Bayramı özellikle batı dünyası orijiniyle başlamış fakat günümüzde teknolojinin gelişimiyle hızlanan toplumlar arası  kültürel alışveriş sayesinde tüm dünya tarafından bilinen bir bayram haline gelmiştir. Peki her sene 31 Ekim tarihinde kutlanan insanların kılıktan kılığa girdiği bu Cadılar Bayramı nedir?

Bu sorunun tek bir cevabı maalesef yok. Bu konu üzerinde çalışmalar yapan araştırmacılar dört teori üzerinde yoğunlaşmış durumdalar. Bu teorilerden ikisi Roma dönemine dayanırken, bir diğeri Keltlere ve sonuncusu da hepimizin bildiği gibi Hristiyanlığa dayanmaktadır.

26 Ağustos 2014 Salı

Tess Gerritsen - Gölgesizlerin Tutkulu Dansı

Yazar: Tess Gerritsen
Kitabın Orijinal Adı: Thief of Hearts
Çeviren: Laden İldeniz
Yayın Yılı: 2013
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 336
Ebat: 14 x 21 (cm)
Kapak: Karton
ISBN: 9786053480938

Arka Kapak:

Kimi zaman benzerlikler, kimi zaman da zıtlıklar bizleri birleştirendir.
Tess Gerritsen severler nefes kesici bir macera ve tutkuyla karşı karşıya...
Romantic Times

Tesadüf eseri aynı anda, aynı yerde farklı amaçlarla bulunan iki gölgesiz... Servet değerindeki sanat eserleriyle yüklü olduğu söylenen bir gemi ve gemideki masum insanların katledilişi… Eski sevgilinin aşığına yazdığı mektuplar… Kazanç elde etmek için her yolu mubah gören bir adam...

Tüm bu karmaşaların ortasında kaderin bir araya getirdiği iki yabancı, masumiyetlerini ispat etmeye çabalarken bizleri komplo,trajedi ve tutkulu bir aşkın içine çekerek, heyecan dolu bir maceraya sürüklüyor.
Tıbbi gerilim romanlarının ustası Tess Gerritsen, Gölgesizlerin Tutkulu Dansı'nda sağlam karakterler yaratmadaki başarısını bir kez daha ortaya koyuyor.
Booklist

Heyecanı her zaman zirvede tutmayı başaran Tess Gerritsen, sizleri karşı konulmaz bir serüvene çekiyor.
Bu kitabı okurken gölgesizlerin peşine takılmamak imkânsız.
Publishers Weekly

Gölgesizlerin Tutkulu Dansı'nda sırların, ölümlerin, gözü dönmüş insanların içinde kendi masumiyetlerini ortaya çıkarmanın peşinde olan kahramanlar, okuyucuları heyecan dolu bir maceraya sürüklerken, romantizmin sınırlarını zorluyorlar.
The Times

15 Ağustos 2014 Cuma

Şehir Efsaneleri: Mezarlık...

Şehir Efsaneleri başlı başına bir kültürdür. Son zamanlarda özellikle sanal dünyanın gelişmesiyle kaleme alınmaya başlansalar bile; aslında sözlü anlatımla yayılırlar, çeşitlenirler ve anlatıldığı bölgenin kültürel mozaikleriyle süslenirler... Yazılı kaynaklara baktığımda efsanelerin kaleme alınış biçimi, hikayeleştirme de yaşanan sıkıntıları gördüm ve bulabildiğim her birini tekrar kaleme alma -hikayeleştirme isteği duydum. İlk hikaye olarak 'Mezarlığı' seçtim.

Hikayemizin kaynağı Amerika Birleşik Devletleri. Ama ben çocukken biraz değişmiş halinin anlatıldığını çok kereler duydum. Size de o yüzden tanıdık gelebilir. Hikaye küçük bir kızın başından 1980'lerde Kentucky'de geçtiği söyleniyor...

14 Ağustos 2014 Perşembe

Zombi Kıyametine Hazırlık: Zombi Bisikleti


Her geçen gün yeni bir kıyamet senaryosuyla karşılaşıyoruz. Bu kıyamet senaryolarının en revaçta olanı ise şüphesiz zombi kıyameti'dir. Daha önce sizlere Polonyalı bir firmanın zombi kıyameti için hazırladığı Güvenli Ev'le ilgili bir haber paylaşmıştık. Zombi kıyametine karşı yeni bir hazırlık çalışması ise Kaliforniya, Santa Cruz'dan Motoped isimli bir motorlu bisiklet firmasının zombi kıyameti için özel olarak geliştirdiği Survival Bike oluyor. Survival Bike, standart motorlu bisiklet şasesinin üzerine kurulu istek üzerine eklenen çeşitli hayatta kalma ekipmanlarından oluşuyor. Firma, müşterisinden gelen talep üzerine GPS, tatar yayı, led ışıklandırma ekipmanı, komando küreği, komando baltası, tırmanma halatı, 1 galonluk (yaklaşık 3,78 litre) benzin bidonu, askeri zıpkın, el testeresi ve çok fonksiyonlu bıçak gibi ekipmanları motorlu bisikletlerine ekleyebileceklerini beyan ediyor. Bu proje bir prototip olarak mı kalır yoksa gerçekten üretime geçilir mi bilinmez ama şimdiden dünyanın pek çok yerinden pek çok insanın ilgisini çektiğini söyleyebiliriz. Firma bu yeni motorlu bisikleti için bir fiyat vermekten özellikle kaçınsa da standart motorlu bisikletlerinin sadece ana gövdesini bile 2000 $'dan satıyor olması bu tasarımında ne denli yüksek bir fiyata sahip olacağı konusunda bir fikir veriyor. Zombi Kıyameti gerçekleşir mi bilinmez fakat gerçekleşirse de yine zenginlerin güçlü kalacağı bir dünyanın bizi bekleyeceğini söylemek pek hayalcilik olmaz sanırım.

27 Şubat 2014 Perşembe

Frankenstein (1910) [Frankenstein Romanının İlk Sinema Uyarlaması]

Orjinal Adı: Frankenstein
Yapım:
1910 ABD
Tür:
Korku, Gerilim, Dram, Kısa Metraj
Yönetmen:
J. Searle Dawley
Oyuncular:
Mary Fuller, Charles Ogle, Augustus Phillips
Süre:
16 Dakika



Dr. Frankenstein, yaşamın sırrını çözmüş ve bir insan yaratma takıntısıyla kontrolünü yitirmiş bilim adamıdır. Yaptığı deneyler sonucu bu amacına ulaşacak fakat onun gözünü kör eden hırsı "Canavar"ının kötü bir varlık olmasına neden olacaktır. Mary Shelly'in 1818 yılında yayınladığı "Frankenstein" veya diğer adıyla "Modern Prometheus" romanın ilk sinema uyarlaması olan film 1910 yılında J. Searle Dawley tarafından beyaz perdeye taşınıyor. Ayrıca romana birebir bağlı kalınmadığını filmin başındaki "serbest bir uyarlamadır" uyarısıyla belirten Dawley bizlere 16 dakikalık bambaşka bir Frankenstein deneyimi yaşatıyor.

25 Şubat 2014 Salı

Üç Harfliler; Marid - 2010

Orjinal Adı; Üç Harfliler; Marid
Yapım; 2010/Türkiye
Tür; Korku, Gerilim, Exorcism
Yönetmen; Arkın Aktaç
Oyuncular; Özgür Özberk, Gülseven Yılmaz, Taner Ertürkler
Süre; 80dk




Ayla 20 yıl önce bedenine bir cinin hükmetmesiyle ölümlerle sonuçlanan, karanlık saatler geçirmiştir. Çocukluğunda ona yazılan muska onu korumuş ve normal bir insan gibi yaşamına devam etmesini sağlamıştır. Yıllar sonra ise muskası kaybolmuş ve unuttuğu o karanlık varlık tekrar onu rahatsız etmeye başlamıştır. Ayla ve kocası bir imamında yardımıyla bu karanlık varlıktan kurtulacaklarını ummuşlardır. Ama tahmin edilenden güçlü olan Marid gecenin sonunu; onların düşündüğünden farklı sonlanmasını sağlayacaktır...



14 Şubat 2014 Cuma

Sevgililer Gününe Özel 5 Korku Filmi.

Korku filmleri... Gençken herkesin flört etmesini kolaylaştıran şüphesiz en uygun filmlerdir. Romantik filmlerde veya dram filmlerindeki gibi yakınlaşma planlarınızı alt üst edecek, ideal erkek - ideal kadın tablosu çizerek umutlarınızı suya düşürecek ya da salya sümük ağlatıp karşınızdakine karşı bakışınızı değiştirecek riskli bir tür değildir korku. Bundan dolayı karşısındakiyle yakınlaşma planları güden herkesin ilk olarak aklına gelen yegane filmlerdir. 14 Şubat Sevgililer Günü gerek ülkemizde, gerek dünyanın diğer bir çok ülkesinde ayrı içerikte fakat farklı isimlerle kutlanıyor. Bizde Korku Treni ekibi olarak düşünüp taşındık ve yıllardır insanları birbirine yakınlaştıran bu türün, bu özel günü kutlamak için muhteşem bir seçenek olduğuna karar verdik ve sizlere sevgilinizle izleyebileceğiniz korku filmlerinden oluşan küçük bir liste hazırladık. Herkese iyi eğlenceler...


1. [REC]³ Génesis - [REC]³: Diriliş (2012)




10 Kasım 2013 Pazar

The Mist (Sis) ABD / 2007

Orjinal Adı: The Mist
Yapım: ABD / 2007
Tür: Bilim Kurgu, Korku
Yönetmen: Frank Darabont
Oyuncular: Thomas Jane, Marcia Gay Harden, Laurie Holden
Süre: 126 dk.




Sessiz, sakin bir kasaba da halk olacaklardan habersiz günlük hayatlarına devam etmekte; halk şehrin yakınında ki askeri üstte yapılan deneylerden habersiz yaşamaktadır. Dolaşan dedikodular ise deli saçması olarak görülmektedir. Normal bir günde konvoylar halinde gezen askeri araçlar ve etrafı kaplayan yoğun sis halkı endişeye sürükler. Bir markete geçici olarak sığınan halk başlarına gelenin aslında büyük bir sorun olduğunu fark ettiğinde çok geç olacaktır. Gördükleri sis basit bir doğa olayı değildir; sis onları yutmak için geliyordur...


7 Kasım 2013 Perşembe

American Mary (2012)

Orijinal adı: American Mary
Yapım: 2012 Kanada
Tür: Korku, Gerilim
Yönetmen: Jen Soska, Sylvia Soska
Oyuncular: Katharine Isabelle, Antonio Cupo, Tristan Risk, Jen Soska, Sylvia Soska
Süre: 103 Dakika



Mary Mason (Katharine Isabelle), başarılı bir tıp öğrencisidir. Tüm vaktini iyi bir cerrah olmak için harcamaya çalışsa da, masraflarını karşılamak için bir işe girmek zorundadır. Geceleri çalışmak için, iş görüşmesine gittiği bir striptiz kulübünde ona beklediğinden çok daha farklı bir iş teklif edilir: yasa dışı bir ameliyat. Tıp fakültesindeki hocalarından birinin tecavüzüne uğraması Mary'i, okulu bırakıp farklı bir alana yönlendirecektir. Mary, yeraltı dünyasının çok yakından tanıdığı, yasa dışı vücut modifikasyonu ameliyatları yapan ünlü bir cerrah olacaktır.

31 Ekim 2013 Perşembe

Cadılar Bayramı'nda İzlenilmesi Gereken 11 Film

Cadılar Bayramı korku severlerin, en keyif aldığı bayramlardan biridir. Bende ülkemizde kutlanmayan bu bayram her geldiğinde çocukluğunda ilginç kostümler içinde kapı kapı "Şaka ya da Şeker" diyememiş olmanın burukluğuyla, korku filmi izleyip kendi kendime kutlarım. Benim gibi bu geceyi korku filmi izleyerek geçirecekler için Cadılar Bayramı'nda izlenilmesi gereken filmleri seçtim. Bu liste tamamen izlerken keyif aldığım, tekrar tekrar izlemekten bıkmadığım filmlerden derlenmiştir. Umarım film seçiminizde yardımcı olur. Cadılar Bayramı'nız kutlu olsun.


May (2002)

Orjinal Adı: May
Yapım: ABD / 2002

Tür: Korku, Gerilim
Yönetmen: Lucky McKee

Oyuncular: Angela Bettis, Jeremy Sisto, Anna Faris
Süre: 93 dk. 




 May toplumdan kendini dışlamış ve zamanla içine kapanmıştır. Hayatında hep eksikliğini hissettiği 'gerçek arkadaş'ını bulmak için çabalamasıyla tüm düzeni yerle bir olur. Gerçekler, hayal ettikleriyle örtüşmemektedir. Hayalini kurduğu 'mükemmel arkadaş'ı yaratmak yine ona kalmıştır...



Cadılar bayramı ne kadar bizim kültürümüzde yer edinmese de özellikle Avrupa ve Amerika'da insanların benimseyip; her yıl çeşitli şekillerde kutladıkları bir bayram. Cadılar Bayramıyla özdeşmiş bir durum özellikle diğerlerinden farklı olarak öne çıkar ve herkesçe bilinir. Bu elbette o gün insanların farklı kostümler (mümkünse korkunç) giyerek etrafta gezmeleri, çocukların kapı kapı gezip şeker toplamalarıdır. Temeline bakılıp, yüzeysel de olsa bir araştırma yapılırsa korkunç kıyafetler giyip, benzer şekilde etrafı aynı şekilde dekore etmek yıllardır süregelen bir alışkanlık. Özellikle Hristiyan inancına yer etmiş bu bayram bugüne kadar bir çok filmin esin kaynağı olmuştur. Halloween serisi Cadılar Bayramı denince akla ilk gelen yapımlardan. Michael Myers'i de unutmamak gerekir; yıllardır bizim için Cadılar Bayramı denilince akla ilk gelen isim oldu ve o günler kapımızı tekrar tekrar kontrol ettirdi.

The Breed / Vahşi Irk (2006)



Orijinal Adı: The Breed
Yapım: 2006- ABD, Güney Afrika, Almanya
Tür: Gerilim, Korku
Yönetmen: Wes Craven, Nicholas Mastandrea
Oyuncular: Michelle Rodriguez, Taryn Manning, Eric Lively, Hill Harper, Oliver Hudson
Süre: 91 dakika


Sessiz, sakin ve insan elinin çok değmediği bir ada ile hayata bir şekilde tutunmayı başarmış canlılar... Bir arkadaş grubu hafta sonu kaçamağı yapmak, dinlenmek için medeniyet ve teknolojiden uzak bu adaya gelirler. Bu adada John ve Matt adlı iki kardeşin amcasından kalan bir ev vardır. Önceden burada bir köpek eğitimi için açılan bir tesisin varlığını ve tüm köpeklerin kuduz yüzünden öldürüldüğünü bilen Matt yavru bir köpeğin yanlarına gelmesiyle şaşırır fakat ilk başta bir şey söylemez. Sonrasında adada büyük köpeklerinde olduğunu öğrenmeleri ve karşılaştıkları olaylarla kendilerini hayatta kalmak için mücadele eder halde bulurlar. Köpeklerin sırrı nedir ve bir çıkış yolu var mıdır? Zaman cevapları verecektir.

29 Ekim 2013 Salı

Tutkulu Şeytan (Succubus Hell Bent - 2007)

Orjinal Adı: Succubus Hell Bent
Yapımı: ABD / 2007
Tür: Korku, Gerilim
Yönetmen: Kim Bass
Oyuncular: Cameron Goodman ,Gary Busey ,David Keith ,Lorenzo Lamas ,Ahna O'reilly
Süre: 96 dk.



İsteyebilecekleri her şeye sahip iki arkadaş, tatil için gittikleri şehirde hayatın tüm tadını çıkartmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Ancak yaptıkları ufak bir hatanın; hayatlarına mal olabileceğini bilmemektedirler. Güzel genç kızlara av gözüyle bakan gençler; tarihin unutulmuş zamanlarından kalan Lilith'in avı olacaklarını akıllarından ucundan bile geçirmemişlerdir...


Merhaba tüm korku severler. Sizlerin karşısına ne kadar hoşumuza giden filmlerle çıkmaya çalışsak bile bazen üzülerek söylüyorum ki vasatın altında filmleri de inceleyebiliyoruz. Bugün maalesef bu ''vasatın altında'' grubundan bir filmle karşı karşıyayız. İmdb'den 3.1 gibi bir puana sahip bir filmi hangi akılla izledim bilmiyorum ancak incelemede sizin bu hataya düşmenizi engelleyeceğimi umuyorum.

Film izlerken not alma tekniği ile bir çok ayrıntıyı unutmuyor ve daha iyi bir inceleme yazabiliyoruz. Genelde bu notlar film çok mükemmel değilse yarım sayfa kadar tutuyor. Ancak ben kısa kısa yazsam da bu filmde bir sayfa olumsuzlukla ilgili not aldım. Hakkını yemeyelim iki olumlu kısmı vardı filmin ve onu da aşağıda açıklayacağım.

26 Ekim 2013 Cumartesi

Carrie 37 Yıl Sonra Yeniden Beyazperdede


Yakın dönemde pek çok kült filmin yeniden uyarlamasını beyazperdede izledik. Korku sinemasının gelmiş geçmiş en sevilen filmlerinden biri olan Carrie'de bu furyaya ayak uydurarak 8 Kasımda Türkiye'de sinemalarda boy gösterecek. 1976 yapımı Stephen King uyarlaması olan Carrie (Günah Tohumu) doğaüstü güçlere sahip genç bir kızın dinci ailesinin baskısı altında yaşam sürerken, topluma ayak uydurmaya çalışmasını ve toplumdan dışlanması sonucu kontrolden çıkmasını konu alıyor. Screen Gems ve Misher Films ortaklığında yeniden beyazperdeye taşınacak filmin başrollerini; Let Me In (Gir Kanıma, 2010) filmiyle dikkatleri üzerine toplayan genç yıldız Chloë Grace Moretz ve Hannibal (2001) daki başarılı oyunculuğuyla gönüllerde taht kurmuş ödüllü yıldız Julianne Moore paylaşıyor.

25 Ekim 2013 Cuma

Beetlejuice Devam Filmiyle Geliyor

Tim Burton'un fantastik dünyasında eğlenceli bir yolculuğa çıktığımız 1988 yapımı unutulmaz korku-komedisi Beetlejuice (Beter Böcek) devam filmiyle beyazperdeye geri dönüyor. Warner Bros'un çok ısrarcı olduğu bu devam filmi projesi için düşünülen başrol oyuncusu tabi ki de
"Beetlejuice" rolünü ustalıkla canlandıran Michael Keaton'dan başkası değil. Daha önce pek çok kaliteli yapımda olduğu gibi, Beetlejuice için de devam filmi çekileceğinin, sadece bir söylentiden ibaret olduğu iddia edilse de Tim Burton bu iddiaları doğrular nitelikte açıklamalarda bulundu.

22 Ekim 2013 Salı

I Am Legend / Ben Efsaneyim (2007)

Orijinal Adı: I Am Legend
Yapım: 2007- ABD, Avusturalya
Tür: Bilim Kurgu, Fantastik, Gerilim
Yönetmen: Francis Lawrence
Oyuncular: Will Smith, Alice Braga, Charlie Tahan, Willow Smith, Salli Richardson
Süre: 101 dakika



Robert Neville hem asker hem de bir bilim insanıdır. New York’ta köpeği Samantha ile bir başına kalmıştır çünkü; iyi amaçlar uğruna geliştirilmiş olan fakat kontrol edilemeyen sonuçlarının ortaya çıkması ile bulaşan herkesi yabanileştirip, vahşileştiren bir virüs tüm şehri sarmıştır. Yapacak başka bir şeyi olmayan Robert bir şekilde kendisine bulaşmamış olan bu virüsün tedavisini bulmaya çalışmaktadır. Bir yandan da kendi hayatta kalma mücadelesini vermekte ve yaşayan insanlara ulaşma umudunu taşımaktadır. Peki ama en zor olan umut varlığı mıdır yoksa umutsuzluk mu?


19 Ekim 2013 Cumartesi

Unutulmaz Korku Filmi Müzikleri - 8

Unutulmaz Korku Filmi Müzikleri serimizin bu haftaki konusunu HadesKharon seçti: "Bu hafta ki soundtrackleri ben seçmek istedim. Seçtiğim müzikler; sitede bulunmamasını eksiklik olarak gördüğüm ve oldukça beğendiğim filmlerden derlenmiştir. Umarım beğenirsiniz."

1- I Am Legend - Ben Efsaneyim (2007)
2- The Omen - Kehanet (1976)
3- Aliens - Yaratığın Dönüşü (1986)
4- Horror Express - Korku Treni (1972)
5- Final Destination 5 - Son Durak 5 (2011)


25 Eylül 2013 Çarşamba

Left 4 Dead 2

Yaz aylarında yapılacak akla gelen en iyi şey güzel bir tatile gitmek ve kafa dinlemektir. Ancak yaz okulu varsa ve akşamları yapacak bir şey yoksa en güzeli derslerden sonra korku; mümkünse FPS ögelerini sonuna kadar barındıran korku oyunları oynamak benim için tatil kadar keyifli olabiliyor. Nitekim bende öyle yaptım ve daha önce bir süre oynayıp sıkıldığım Left 4 Dead oyununun ikincisini oynadım. Yalnız pek memnun olduğumu söyleyemeyeceğim. Sebepleri aşağıda...

Left 4 Dead serisi oyunu zamanında birçok insanın internet cafeleri işgal etmesine neden olan; -hala oynandığını görebilirsiniz- Counter-Strike oyunu gibi sadece silahı alıp önünüze geleni vurmaktan ibaret. Hatta oyunlarda yer alan hatalar ve eksiklikler bile yer yer aynı, Valve işin içine girince o yüzden  durup düşünüyorum yıllardır. Neyse biz iyisi mi Counter-Strike'ı bir kenara bırakalım ve bakalım L4D 2 nasıl bir oyun, bize getirisi, götürüsü neler...

22 Eylül 2013 Pazar

Burada İşler Böyle Yürür...

Eleanor gözlerini açtı. 50 yıldır olduğu gibi yatakta mutlu bir şekilde kıvrandı. Her gün aynı saatte kalkardı. Odasının içini -her gün aynı anda- dolduran kuş cıvıltılarıyla yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti. Kalkıp çıplak bedenine sabahlığını geçirdi. İçeriden güzel kokular gelmeye başlamıştı bile, kahvaltıyı kaçırma gibi bir olasılık söz konusu değildi ama yine de hızlı adımlarla mutfağa yürüdü. Elini yüzünü yıkamamıştı çünkü zaten tertemizdi, buna gerek yoktu.
Küçük yemek masasının üstünde bir kaç sosis, tereyağ, kepekli ekmek ve dumanı tüten bir bardak İtalyan kahvesi vardı. Kahvenin tadına baktı. Sıcaklığı, aroması, kıvamı her zaman ki gibi tam istediği şekildeydi. Sosisler ise bir ayrı harikaydı. Gümüş çatalını batırıp tabakta ki 3 sosisi hızlı hızlı yedi. Bugün kesinlikle çok güzeldi...